Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
banana farm
kocaya verilen gece arkadaşlarıyla dışarıya çıkma izni
pay freeze
birini/bir şeyi şık giydirmek
hareket eden hedefe nişan almak
architecture de l'égypte antique
başka yerden
Geçmiş
Cümleler
"başka yerden"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Archaic
1
Eski Kullanım
başka yerden
thence
zf.
"başka yerden"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 71 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
tayin etme (bir yerden başka bir yere)
transfer
i.
2
Genel
bir yerden başka bir yere geçen
transfer
i.
3
Genel
bir yerden başka bir yere taşıma veya götürme
transfer
i.
4
Genel
bir yerden başka bir yere geçirme
transfer
i.
5
Genel
bir yerden başka bir yere giden
transmigrator
i.
6
Genel
aktarma (bir yerden başka bir yere)
transit
i.
7
Genel
jetle popüler bir yerden başka bir popüler yere seyahat etme
jet-setting
i.
8
Genel
bir yerden benzer başka yere giden kimse
hopper
i.
9
Genel
bir yerden başka yere hareket edebilme
locomobility
i.
10
Genel
mallar bir yerden başka bir yere taşınmakta olmak
be in transit
f.
11
Genel
insanlar bir yerden başka bir yere geçmekte olmak
be in transit
f.
12
Genel
ayırmak (başka birinden/başka bir yerden)
take away from
f.
13
Genel
bir yerden çıkararak başka bir yere dikmek (bitkiyi)
transplant
f.
14
Genel
bir yerden çıkarılıp başka bir yere dikilmeye elverişli olmak (bitki)
transplant
f.
15
Genel
götürmek (bir yerden başka bir yere)
transport
f.
16
Genel
geçirmek (bir yerden başka bir yere)
shift
f.
17
Genel
bir yerden alıp başka yere koymak
shuffle
f.
18
Genel
telekinezi yoluyla birini veya bir şeyi bir yerden başka bir yere taşımak
teleport
f.
19
Genel
bir yerden başka bir yere göç etmek
immigrate to some place from some place
f.
20
Genel
bir yerden başka bir yere göç etmek
immigrate into some place from some place
f.
21
Genel
bir yerden başka bir yere göç etmek
emigrate from some place to some place
f.
22
Genel
bir yerden başka yere gitmek
locomote
f.
23
Genel
bir yerden başka yere hareket etmek
locomote
f.
24
Genel
sürekli bir yerden başka bir yere gitmeyle ilgili
transmigratory
s.
25
Genel
bir yerden başka yere giden
hopping
s.
26
Genel
bir yerden başka bir yere gitmeyle ilgili
locomotory
s.
27
Genel
bir yerden başka bir yere gidebilen
locomotory
s.
28
Genel
bir yerden başka bir yere geçen
of passage
s.
29
Genel
bir yerden başka bir yere
from pillar to post
zf.
Phrasals
30
Öbek Fiiller
bir yerden başka bir yere rüzgarla götürülmek
blow in
f.
31
Öbek Fiiller
bir yerden başka bir yere rüzgarla götürülmek
blow into
f.
32
Öbek Fiiller
bir yerden başka bir yere arabayla gitmek
drive between
f.
33
Öbek Fiiller
(bir şeyi bir yerden başka bir yere) taşımak
convey (something) from (someone or something)
f.
34
Öbek Fiiller
(bir şeyi bir yerden başka bir yer) götürmek
convey (something) from (someone or something)
f.
35
Öbek Fiiller
(bir şeyi bir yerden başka bir yere) taşımak
convey (something) from (someone or sth) to (someone or sth)
f.
36
Öbek Fiiller
(bir şeyi bir yerden başka bir yer) götürmek
convey (something) from (someone or sth) to (someone or sth)
f.
37
Öbek Fiiller
(bir şeyi bir yerden başka bir yere) taşımak
convey (something) to (someone or something)
f.
38
Öbek Fiiller
(bir şeyi bir yerden başka bir yer) götürmek
convey (something) to (someone or something)
f.
39
Öbek Fiiller
bir yerden başka bir yere göç edip durmak
migrate between
f.
40
Öbek Fiiller
bir şeyi bir yerden başka bir yere sürüklemek/taşımak
haul something (from some place) to some place
f.
41
Öbek Fiiller
bir şeyi bir yerden başka bir yere sürüklemek/taşımak
haul something from some place (to some place)
f.
42
Öbek Fiiller
bir şeyi bir yerden başka bir yere sürüklemek/taşımak
drag something from one place to another
f.
43
Öbek Fiiller
bir yerden başka bir yere taşınmak
move (from some place) (to some place)
f.
44
Öbek Fiiller
(bir yerden başka bir yere) göç etmek
migrate (from some place) (to some place)
f.
45
Öbek Fiiller
(birisini bir yerden başka bir yere) göndermek
deport (someone) from (some place) to (some place)
f.
46
Öbek Fiiller
(birisini bir yerden başka bir yere) göndermek
deport someone (from some place) (to some other place)
f.
47
Öbek Fiiller
(bir yerden başka bir yer) için ayrılmak
desert (someone or something) for (someone or something)
f.
48
Öbek Fiiller
(bir yerden başka bir yer) için ayrılmak
desert (someone or something) to (someone or something)
f.
49
Öbek Fiiller
(birini/bir grubu) köklerinin olduğu yerden başka bir yere sürmek
uproot (someone or something) from (something or some place)
f.
50
Öbek Fiiller
birini köklerinin olduğu yerden başka bir yere sürmek
uproot someone from
f.
51
Öbek Fiiller
(bir şeyi bir yerden başka bir yere) sürüklemek/taşımak
haul (something) to (some place) from (some place)
f.
52
Öbek Fiiller
(bir aracı) çekiciyle veya başka bir araçla (bir şeyden/bir yerden) çekip çıkarmak
tow (something) out of (something or some place)
f.
53
Öbek Fiiller
(bir şeyi bir yerden/kullanımdan/bağlamdan başka bir bir yere/kullanıma/bağlama) aktarmak
transpose (something) from (something) (in)to (something)
f.
Phrases
54
İfadeler
(bir yerden) başka bir seçeneği olmama
(somewhere or something) or bust
expr.
Colloquial
55
Konuşma Dili
başka yerden gelen
from away [maine]
expr.
Idioms
56
Deyim
bir yerden para/borç alıp başka bir borcu ödemek
manoeuvre the apostles [obsolete] [uk]
f.
57
Deyim
başka bir yerden
from away
expr.
Trade/Economic
58
Ticaret/Ekonomi
bir yerden başka yere aktarma
translation
i.
59
Ticaret/Ekonomi
bir yerden başka yere taşınmanın maliyeti
moving expense
i.
60
Ticaret/Ekonomi
bir yerden başka yere aktarmak
transfer
f.
Law
61
Hukuk
bir başka yerden
aliunde
zf.
Insurance
62
Sigortacılık
mevcut sigortalarını bozarak başka yerden sigorta yaptırmaları için insanları kandıran şirket
twister
i.
Technical
63
Teknik
bir yerden başka yere gitme yetisi
locomotivity
i.
Transportation
64
Ulaştırma
kişinin/mülkün bir yerden başka bir yere taşınması
transitus
i.
Mining
65
Maden
başka yerden getirilip genellikle var olan bir maden veya kayacın yerine geçen maden
guest
i.
Medical
66
Medikal
organ veya uzvun bulunması gereken yerden başka bir yerde bulunması
ectopia
i.
67
Medikal
organ veya uzvun bulunması gereken yerden başka bir yerde bulunması
ectopy
i.
Biology
68
Biyoloji
(besini veya metabolizma ürünlerini) bitki gövdesinde bir yerden başka yere taşımak
translocate
f.
Botanic
69
Botanik
(besin veya metabolizma ürünlerinin) bitki gövdesinde bir yerden başka yere taşınması
translocation
i.
Military
70
Askeri
mevcut yerden tam olarak ayrılmadan aynı veya başka bir silahlı kuvvetlere geçmek
desert
f.
Music
71
Müzik
(müziği) başka yerden alıntılamak
sample
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of başka yerden
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy